Bir kış mevsimini geride bırakıp yaz mevsimine geçiş dönemindeyiz. Doğanın kabuk değiştirdiği gibi bizde kabuk değiştirip her şeyimizle yaza hazırmıyız. İnsanlar kışlıklarını çıkarıp en güzel yazlıklarını giydi belki ama şehrimiz yeni haline girdi mi? Silifke yıllardır beklenen turizm atağını yapamamıştır. Çünkü klasik turizm anlayışından sıyrılıp kendine özgü tüm şehri kapsayacak bir turizm anlayışı geliştirememiştir. Bunun suçu yerel yönetimlerde, yatırımcılarda olduğu kadar hepimizin payı azda olsa vardır. Bunun aksine bunun için çalışanlarda var, inşallah yakın gelecekte beklenen atak yapılacaktır. Gelişmiş turizm şehirleri incelenerek kendimize has geleceğe dönük bir turizm şehri yaratılacaktır. Marka değeri en büyük eksikliklerimizden birisi, şehrimizi dışarılara taşıyacak ağızdan ağıza reklama katkı sağlayacak değerlerimiz eksik. Kalemiz turizm açısından yeterli şekilde kullanılamıyor. En önemlisi Alan ( yayla, dağ ) turizmiyle Hat (deniz, kum, güneş) turizmi neredeyse iç içe olmasına rağmen bunları bir konsept içinde sunamıyoruz. Turizm sadece deniz kum güneş demek değildir; Kültürel her etkinlik, her farklılık turizme yapılmış en büyük katkıdır.
Geçmişini yaşatmadan geleceği inşa edemezsin. Geçmişle gelecek arasındaki köprüyü en iyi şekilde kuranlar Turizmin kazananları olurlar.
