Daha önceleri bir ütopya olarak ortaya çıkan Balkan Havaalanı Projesini tekrar gündeme almaya gerek var diye düşünüyorum.
Türkiye’nin şimdi sınırları dışında olan bitenlere bakışı bu anlamda uygun bir iklim yaratıyor. Etkinlik alanlarını kültürel olarak genişleten Türkiye’nin, ekonomik olarak cazibe merkezi olma çabası Balkan Havaalanı Projesi için zeminin oluşturuyor.
Edirne’yi biraz çıkınca Yunanistan ve Bulgaristan’a ulaşıyorsunuz. Üç-beş kilometrelik bir alan içinde üç ülkeye de girmek mümkün. Bulgaristan’ın Haskova’ya kadar olan bölümü ile Yunanistan’ın Selanik’e kadar olan Evros bölümü, merkezlerden uzaklığı nedeniyle doğuda, yani Türkiye’nin etkinlik alanı içinde. Alışveriş ve günübirlik ziyaretler ile Edirne’ye geliyorlar.
Pazar yerlerinden alışveriş yapıp aynı gün bir-iki saat içinde evlerinde olabiliyorlar. Pendik’te oturup da Suadiye’de çalışmak gibi.
Kısmen, ekonomik olarak iç kesimlere nisbeten daha fakir durumda olan bölgede, turizm önemli bir geçim kaynağı.
Haritaları insanlar çizer ama, sınırları coğrafyalar belirler. Edirne turizmini değerlendirirken masanın tek bacağını düşündük hep, aslında dört bacaklı bir eylem planı ortaya koymamız gerekiyor.
Edirne Osmanlı’ya başkentlik yaptıktan sonra ekonomik olarak kaderine terk edilmiş gibi, sanayi ve üretim kapasitesi sınırlı, insanları yeniliklere kapalı ve yatırımlara karşı şüpheci. Mimari açıdan zengin ve kültürel miraslara sahip çıkmış, bu sayede de günübirlik tur otobüs ziyaretlerinde ve ikram etttikleri lezzetli ciğerleriyle turizm şehri olduklarına inanıyorlar.
Turizm projeleri ya merkezden yönetilir ya da lokal uygulamalarla merkezi projenin içine dahil etmekle. Ankara bölge için bu anlamda çok önemli, turizm projelerini hayata geçirmek için lokal güç malesef etkin olamıyor. Bu sebeple Ankara’nın ele alması gerekiyor bölgeyi.
Bölgenin yapısı gereği sadece Edirne’yi değil, biraz önce belirttiğim gibi Yunanistan ve Bulgaristan’ı da değerlendirmek durumundayız.
Bulgaristan da Yunanistan da, Türkiye’den gelecek ve ekonomik katkı sağlayacak her projeye olumlu bakacak gibi görünüyorlar. Yunanistan Edirne Konsolosu Bayan Varvariğu, bölge turizminin çeşitlenmesi için koşulların ve iklimin müsait olduğu kanısında.
Öyleyse iki çağrıyı seslendirmemizin zamanı; ilk olarak Yunanistan Bulgaristan ve Türkiye’nin sınırlarının kesişme alanında bir havaalanının gündeme alınması ile Ulusal uluslararası turizm tanıtımlarının müşterek oluşturulacak bir çalışma grubu ile yürütülmesinin sağlanması.
Ülkeler, oluşturulacak bir konsorsiyum ile havaalanı için sınırlarını açacak ve inşaasını ele alacaklar. Böylelikle bölgelerinin kaderlerini bir anda değiştirecekler.
Bizde ise; bölgeye çalışan acentelar ve tur operatörleri sadece destinasyonlarını Edirne ile sınırlandırmak yerine, Edirne’den Haskova’ya, oradan da Selanik’e kalar olan üçgende operasyonel faaliyetler geliştirecekler.
Selam ve esenliklerimle.
PTYB (Profesyonel Turizm Yöneticileri Birliği) Başkanı
Umut Çakırhan
