ZAMLAR ÜLKESİ

Tüm dünya yaklaşık iki yıldır salgın hastalıkla mücadele ediyor. Yaşananlardan herkesim birazda olsa etkilendi ama bu yaşananların etkisini azaltmak için ne yapabildik ona bakmak lazım .

Beklenmedik büyük olayları en az hasarla atlatmak için güçlü olmak güçlü ekonomiye sahip olmak gerekmektedir.

Ülkemiz salgın hastalık sürecine girdiğinden beri hastalıktan çok zam haberleri duyar oldu üst üste bir gün arayla aynı ürüne zam geliyor bir hafta geçmeden 2 defa zam gelen ürüne yine zam gelebilir mi geliyor işte.

Benzin, Mazot, Lpg, Doğalgaz, Elektrik, Gıda ürünleri, Tarım İlaçları yaşanan bu süreçte zam gelmeyen bir ürün kaldı mı acaba.

Cebimizdeki para eridi kendi markamız olmadığı için her ürünü dışardan alıyoruz. Aldığımız ürünlere zam gelmese bile bu süreç başladığında 6 TL civarlarında olan dolar 9 TL yi geçtiği için dışardan aldığımız ürünlere zam gelmese bile yüzde elli civarında zamlanıyor.

Birde elindeki tüm fabrikaları satılmış üretimi, haberleşmesi fabrikaları yabancıların elinde olan bir ülke çözüm olarak market açarak manav açarak çözüm bulunacağını söylüyor. Başkalarının üretiğini, dolarla aldığın bir ürünü dolar yüzde elli artarken nasıl pandemiden önceki fiyatlarla satabilirsin.

Daha önceleri söylediğim gibi kendimizden örnek verelim atamızdan fabrika miras kaldı bizde iyi fiyata fabrikayı sattık çok para diye üretmeden yaşamaya başladık. Aldığımız para ne kadar çok olsa da lüks yaşamaya alışan biri için bu para 5 yıl gitsin 10 yıl gitsin elbet bitecek. Ülkemizde bu durumda şimdi 10 yıl önce özelleştirmeyle tüm fabrikalarımızı sattık hazır parayla toplumca lüks yaşamaya alıştırıldık. Şimdi birilerinin yaptığı hatayı hepimiz çekiyoruz. Atalarımızın mirasını sattık sattık yedik işin gerçeği şimdide ceremesini çekiyoruz.

Gerçekten üretime dayalı, markalaşma yolunda ilerleyen bir ülke olmaz isek ilerleyen süreçte Ülkemiz çok ekonomik sıkıntılar çekmeye devam edecektir.

Etiketler:, , , , , , , ,

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yapın