AKDENİZ OYUNLARI EV SAHİBİ MERSİN

iste-akdeniz-oyunlari-icin-mersine-insa-edilecek-3146654_7503_300Türkiye’nin 81 ilinden birisi olan ve yüzölçümü yaklaşık 16 bin kilometrekare olan, 2010 yılı nüfus sayımına göre 1 milyon 647 bin 899 kişilik nüfusa sahip Mersin, Türkiye’nin güneyinde Akdeniz Bölgesi’nde yer almaktadır.

 

Türkiye’nin son dönemlerde her alanda gösterdiği önemli atılımlara kendi dinamikleri ölçüsünde önemli katkılar sağlayan Mersin, ticaret ve ekonomi alanlarında olduğu kadar turizmde de önemli bir potansiyele sahiptir.

 

Tarihin her döneminde ev sahipliği yaptığı medeniyetlere önemli kazanımlar sağlayan Mersin, bugün gelinen noktada ikinci hızlı kentleşmesini yaşamaktadır. Mersin, sahip olduğu modern limanı, serbest bölgesi, her biri kendi alanında marka değeri taşıyan sanayi ve ticari kuruluşları ve tüm kurumları ile gelişimini büyük bir hızla sürdürmeye devam etmektedir.

 

Sahip olduğu çok sayıda Antik örenyerleri, 321 kilometre uzunluğundaki sahil bandı, narenciye bahçeleriyle her mevsim bir başka güzel kokan yemyeşil doğası ve sahip olduğu köklü kültürel etkinliklerle Mersin, Türkiye’nin kültür ve turizm potansiyeline önemli katkılar sağlamaktadır.

 

GENEL BİLGİLER

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2010 yılında Mersin’de nüfusun 1 milyon 647 bin 899 kişi olduğunu açıklamıştır.

 

Tarihçe

Mersin kentinin merkez sınırlarını, doğuda Tırmıl Tepe, batıda Yumuktepe Höyükleri oluşturmaktadır. Bu Höyükler, Mersin kurulmadan çok önceleri Neolitik ve Kalkolitik dönemlerde, bu alanda yerleşimlerin olduğunu kanıtlamaktadır.

Bölgenin en eski yazılı tarihi Luvi, Kizzuwatna, Hitit, Asur ve Babil krallıklarının tarihleri ile oldukça girintilidir. Bu dönemlerin ardından Mersin ve çevresinde Hititler, Urartular, Asurlular, Babiller, Lidyalılar, Persler, Seleukoslar ve Romalılar hüküm sürmüştür.

7. yüzyıldan, Osmanlıların fethine kadar geçen sürede ise bölge Araplar’ın, Abbasiler’in, Mısırlı Tulunoğulları’nın, Selçuklular’ın, Moğollar’ın, Haçlılar’ın, Memluklar’ın, Ramazanoğulları ve Karamanoğulları’nın yönetiminde olmuştur.

Mersin ve çevresi 16’ncı yüzyıldan itibaren Osmanlı Devleti topraklarına katılmıştır.

 

Coğrafi Özellikler

Türkiye’nin en verimli topraklarından birisi üzerine kurulmuş olan Çukurova Bölgesi’nde yer alan Mersin, birbirinden yeşil ovaları, geniş vadileri, masmavi akarsuları ve göllerinin yanı sıra dağları ve tarihi mağaralarıyla da çok farklı fiziki özellikleri bünyesinde barındıran bir şehir olarak ön plana çıkmaktadır.

Kent sınırları içerisinde çok sayıda ova, vadi, akarsu, göl, dağ, geçit, mağara ve şifalı su kaynakları bulunmaktadır. Mersin’de bulunan coğrafi yerler aşağıdaki gibidir:

 

Ovalar: Mersin ve çevresinde yer alan ovaların büyük bir kısmı Toros Dağları’nın güney eteklerinde akarsular tarafından ve yamaç eğimine bağlı olarak taşınan tortularca oluşturulmuştur. Tarıma oldukça elverişli olan bu alanlar, Mersin-Adana sınırından başlayıp Silifke’ye kadar dağlara paralel şeritler şeklinde uzanmaktadır.

Bunlar yerleşim alanlarına bağlı olarak; Yenice, Tarsus Mersin, Erdemli ve Silifke Ovaları olarak adlandırılmaktadır. Bunların dışında yine dağların eteklerinde Aydıncık, Anamur ve Bozyazı ovaları gibi birbirinden ayrı küçük düzlükler de tarımsal anlamda gelişmiştir.

 

Vadiler:  Anamur, Erdemli, Göksu (Silifke), Tarsus Yaylaları gibi alanlarda bulunan vadiler kentin en önemli vadilerindendir. Ayrıca Anamur bölgesinde Kaş, Abanoz, Beşoluk, Akpınar vadileri, Aydıncık civarında Söğüt, Göçüm ve Karagöl vadileri bulunmaktadır.

Kentin batı tarafında bulunan Erdemli ilçesinde Sorgun, Mühlü, Pınarbaşı, Aydınlar, Karakızderesi, Küçük Sorgun, Nohutlu, Güneyli, Küçükfındık ve Güzel Oluk vadileri yer almaktadır. Ayrıca Bozyazı’da Elmagözü ve Kozağacı, Gülnar’da Bardat, Tersakan, Balyaran vadileri yer almaktadır.

Kentin merkezinde ise Gözne, Fındıkpınarı, Soğucak, Bekiralanı, Mihrican, Ayvagediği (Fatih), Arslanköy, Kızılbağ (Güzelyayla), Sunturas (Çağlarca) vadileri bulunmaktadır. Silifke’de Balandız, Gökbelen, Kırobası (Mara Köyü), Uzuncaburç vadilerine sahip olan Mersin’in Mut ilçesinde de Kozlar, Çivi, Söğütözü, Sertavul, Elmapınarı, Dağ Pazarı vadileri mevcut.  Şehrin diğer vadileri ise Tarsus bölgesindeki Gülek ile Çamlıyayla’da bulunan Sebil ve Atdağı vadileridir.

 

Akarsular: Mersin’in en büyük iki akarsuyu Göksu Irmağı ve Tarsus Berdan Çayı’dır. Bunun dışında bölgede, Akdeniz’e dökülen çok sayıda irili ufaklı çay ve dere de yer almaktadır. Bunlardan bazıları kent merkezinde bulunan Mezitli, Tece, Müftü (Efrenk) ve  Deliçay dereleridir.

Anamur’da  Dragos ve Sultan Çayı ile Melleç Deresi, Aydıncık’da ise Menekşe ve Gözsüzce dereleri bulunmaktadır. Ayrıca Bozyazı’da Siniçay ve Aksaz dereleri, Erdemli’de ise Alata ve Lamos Çayı yer almaktadır.

 

Göller: Mersin ilinde yer alan doğal göller; Silifke’de Akgöl, Keklik Gölü, Paradeniz Gölü, Gülnar’da ise Aygır Göl, Kamışlı Göl, Uzun Göl’dür. Bunlara ek olarak, yörede Gezende ve Berdan Baraj Gölleri’nin yanı sıra sulama amaçlı yapılmış çok sayıda göletler de bulunmaktadır. Krater göllerinin en büyüğü Çamlıyayla’daki Çinili Göl’dür.

Şehirde ayrıca merkezde; Evcili Değirmendere, Tepeköy Gölpınarı, Tarsus’da; Çavuşlu Kaleönü, Erdemli’de; Karakız ve Esenpınar göletleri bulunmaktadır.

 

Dağlar: Orta Toros Dağları, Mersin’i İç Anadolu Bölgesi’nden ayırmaktadır. Mersin il sınırları içinde kalan en yüksek kesim Bolkar Dağları’ndaki Medetsiz Tepesi’dir (3599 m).

Kuzeydoğudan, kuzeybatıya ve güneye doğru yükseklikler azalmaktadır. Bolkar Dağları’ndan batıya doğru Kümpet Dağı, Elmadağı, Alamusa Dağı, Büyük Eğri Dağı, Kızıldağ, Naldöken Dağı, Kabaklı Dağı önemli yükseltilerdir.

 

Geçitler: Mersin’i kuzeydoğudan Gülek Boğazı (1250 m) ile kuzeybatıdan Sertavul Geçidi (1990 m) İç Anadolu’ya bağlamaktadır. Ayrıca yine bu bölgede yer alan Obruklar, Cennet-Cehennem ve Kanlıdivane geçitleri de şehrin bağlantıları açısından önem taşımaktadır.

 

Mağaralar: Tarihi ve kültürel anlamda oldukça zengin bir kent olan Mersin, sahip olduğu mağaralar açısından da bölgenin turizm potansiyeline büyük katkılar sunmaktadır. Her yıl çok sayıda yerli ve yabacı turistin ziyaret ettiği mağaraların başında ”Cennet Çöküğü Mağarası” gelmektedir.

Cennet Çöküğü Mağarası, içerisinde yer alan Meryem Ana Kilisesi nedeniyle inanç turizmi açısından da büyük önem taşımaktadır.

Bölgede bulunan ”Cehennem Çukuru” ise yer altı deresinin oluşturduğu kimyasal erozyon neticesinde meydana gelen ve 130 metre derinliğe sahip bir çukurdur.

”Astım Mağarası”  birbirine bağlantılı, toplam uzunluğu 200 metreyi bulan galeriler ve silis minerallerinin birikmesiyle oluşmuş çok ilginç şekilli dev sarkıt ve dikitlerle süslüdür. Mağarada nem oranı yazın yüzde 85, kışın ise yüzde 95 seviyelerine kadar ulaşmaktadır.

Her yıl çok sayıda astım hastası tarafından adeta ziyaretçi akınına uğrayan ”Köşekbükü Mağarası” üç bölümden meydana gelmiştir. Birinci bölümün adı Huzur, ikinci bölümün adı Şifa, üçüncü bölümün adı ise Dilek’tir. Mağaranın, astım hastalarına iyi geldiğine inanılmaktadır.

Hristiyan ve Müslümanlarca kutsal bir ziyaret yeri olarak kabul edilen ”Yedi Uyurlar (Eshab-ı Kehf) Mağarası” da Mersin’de bulunmaktadır. Kuran-ı Kerim’de Kehf Suresi’nde sözü edilen mağara Müslüman ve Hristiyanlarca kutsal sayılmaktadır.

 

Şifalı Su Kaynakları: Gülnar ilçesinde bulunan Kafesin Suyu, Mut bölgesindeki Hocantı, Tarsus’da yer alan Akçakoca ve Keşbükü kaynakları ile Tarsus Şelalesi bölgedeki önemli şifalı su kaynaklarındandır.

Bunların yanı sıra Silifke’de Saparca, Mersin’de Güneysu-Güneyyolu ve Şelale, Gülnar’da Düşensu ılıcaları kentin önemli doğal güzelliklerindendir.

 

İklim: Kent genelinde ve çevresinde yaygın olarak tipik Akdeniz ikliminin etkileri görülür. Yazları sıcak ve kurak, kışlar ise ılık ve yağışlıdır. Bölgede yıllık ortalama sıcaklık değeri ise 18,7 C°’dir.

Yıl içerisinde sıcaklığın en düşük olduğu aylar Ocak ve Şubat, sıcaklık değerlerinin en yüksek seviyelere ulaştığı aylar ise Temmuz ve Ağustos aylarıdır.

Mersin’de deniz suyunun ortalama sıcaklığı 20,8° olarak ölçülmüştür.

 

Eğitim

Mersin’de 35’i özel olmak üzere 533 tane ilköğretim okulu ve 17’si özel olmak üzere 215 lise ve dengi okul bulunmaktadır.

 

Yükseköğrenim

1992 yılında faaliyete başlayan Mersin Üniversitesi, bünyesinde toplam 11 fakülte, 5 enstitü, 9 yüksekokul ve 12 meslek yüksekokul bulundurmaktadır. Üniversitenin 2010 – 2011 öğretim yılında öğrenci sayısı 29 bin 391 sayısına ulaşmıştır.

Kentte bulunan özel üniversitelerden Çağ Üniversitesi’nde üç fakülte ve bir meslek yüksekokulunun yanı sıra sosyal bilimler enstitüsü bulunmaktadır. Üniversitede 2010 – 2011 öğretim yılında 2 bin 193 öğrenci öğrenim görmüştür.

Şehrin bir diğer özel üniversitesi olan Toros Üniversitesi ise iki fakülte ve iki yüksek lisans enstitüsü ile hizmete başlamış olup, toplam öğrenci sayısı 317’dir.

Ayrıca, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Deniz Bilimleri Enstitüsü, dört farklı bölümde 14 öğretim üyesi ve 22 öğrencisi ile öğrenime devam etmektedir.

Selçuk Üniversitesi Silifke – Taşucu Meslek Yüksekokulu’nda ise 31 öğretim üyesi bulunmakta ve toplam 1450 öğrenci öğrenim görmektedir.

 

Sağlık

Mersin’de 12’si Devlet Hastanesi, 1’i Üniversite Hastanesi ve 11’i de Özel Hastane olmak üzere toplam 24 hastane sağlık alanında hizmet vermektedir.

Bu hastaneler 3 bin 166 yatak kapasitesi ile hizmet verirken, 2011 yılının ilk 9 ayında 5 milyon 607 bin 614 hasta çeşitli sağlık kuruluşlarında tedavi görmüştür.

 

Mersin’in Lojistik Konumu

Mersin; coğrafi konumu, ekonomik, sosyal ve kültürel kapasitesi ve geniş hinterlandının yanı sıra diğer bölgeler ve yurtdışına olan çoklu bağlantı kolaylığının sağladığı avantajlarla sadece Türkiye’nin değil, aynı zamanda Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’in en önemli lojistik merkezlerinden birisi konumundadır.

Mersin’in Türkiye ve Akdeniz’in lojistik üssü olmasının nedenleri arasında sahip olduğu potansiyel ve her geçen dönem artan yatırımlar gibi etkenler başı çekmektedir.

Ayrıca, Türkiye’nin en önemli limanlarından birisine sahip olması, serbest bölgesi, geniş demiryolu ulaşımı, güçlü tır filosu, 69 kilometre mesafede bulunan Adana Havalimanı gibi özellikler de Mersin’in lojistik önemini arttıran etkenler olarak dikkati çekmektedir.

Öte yandan kentin geçmişten gelen lojistik kültürü ve bu yönde gelişmiş insan kaynakları yapısıyla lojistik faaliyetler için bütün imkanlara sahip olması da çok önemli bir avantaj olarak göze çarpmaktadır.

Ayrıca sahip olduğu üniversiteler, iş geliştirme merkezleri, teknoloji parkı, organize sanayi bölgeleri, etkin sivil toplum kuruluşları ve bu kurumların arasında gelişmekte olan işbirliği, Mersin’in marka değerini her geçen gün daha da arttıran bir yapı haline gelmiştir.

Ulusal Kalkınma Plan ve Programları’nda, Mersin’in Türkiye ve Doğu Akdeniz’in lojistik merkezi olması hedeflenmektedir. Türkiye’de kurulan ilk ve kendi rıhtımlarına sahip tek serbest bölge Mersin Serbest Bölgesi’dir.

Avrupa Birliği (AB) Ulaştırma Ağı Genişleme Planı’nda ”Deniz Otobanları Projesi”ne Türkiye’den sadece Mersin ve Samsun limanları kabul edilmiştir.

Ayrıca Mersin, Türkiye içinde önemli yere sahip güçlü bir tır filosuna sahiptir. Türkiye genelinde C2 yetki belgesine sahip olan firmaların önemli bir kısmı Mersin’de bulunmaktadır.

Türkiye’deki bütün yerleşim birimlerine karayolu bağlantısının bulunması, Serbest Bölge’nin varlığı ve liman faaliyetlerinin yoğunluğunun da etkisiyle Mersin, karayolu taşımacılığının en yoğun olduğu iller arasında yer almaktadır.

Toplam rıhtım uzunluğu, liman alanı, maksimum derinlik, işçi sayısı, gemi kabul kapasitesi, konteynır stoklama kapasitesi alanlarında Türkiye’nin en büyük limanı konumunda olan Mersin Limanı, zengin imkânlar sayesinde her türlü kargo çeşitlerine; konteynır, genel kargo, proje kargo, ro-ro, kuru dökme yük ve sıvı dökme yük hizmeti verilmektedir.

21 tane rıhtımı bulunan limanda, büyüklüğüne göre aynı anda 30’a yakın gemiye yükleme-boşaltma hizmeti verilebilmekte, ayrıca yılda ortalama 15 milyon ton yük elleçlemesi yapılmaktadır.

Mersin (Çamlıbel) Yat Baseni, Uluslararası Doğu Akdeniz Yat Rallisi’ne ev sahipliği yapmaktadır.

Kentte bulunan Kazanlı – Karaduvar alanı ise, bölgesel akaryakıt dağıtımında merkezi konumdadır.

Ayrıca, Mersin’e deniz yolu ile gelen transit yükler demir yolu ile Ortadoğu ülkeleri ve Orta Asya Türk Cumhuriyetleri’ne taşınmaktadır. Temeli atılan Kars – Tiflis – Bakü Demiryolu Hattı’nın Akdeniz’e açılan en önemli ayağını Mersin Limanı oluşturacaktır.

 

Sanayi

Mersin’de çok sayıda farklı iş kolunda geniş çaplı bir sektörel dağılım bulmak mümkün olmakla birlikte, kentte bine yakın firmanın faaliyet gösterdiği bilinmektedir.

Mevcut firmaların sektörel dağılımı incelendiğinde gıda, kimya, plastik ve kauçuk üzerine faaliyet gösteren firmaların yanı sıra orman ürünleri, kağıt ve mobilya sektöründe hizmet veren firmaların da bulunduğu görülmektedir.

Kentte ayrıca, tekstil ve hazır giyim alanında, metal sanayide, makine ve teçhizat ve elektrik – elektronik gibi farklı ticari alanlarda çok sayıda firma faaliyetlerini sürdürürken, sektörel dağılımda diğer imalat sanayi kuruluşları ile toprağa dayalı sanayi kuruluşlarının önemli bir payı olduğu bilinmektedir.

 

Planlanan Yatırımlar

Çukurova Bölgesel Havaalanı

Bölgede yakın ve orta vadede hayata geçirilmesi planlanan çok sayıda proje mevcut. Bu projelerden birisi de ”Çukurova Bölgesel Havaalanı” projesidir.

Planlanan proje ile bölgenin sadece turizmde değil, özellikle tarım ve lojistik alanlarında da önemli bir taşımacılık merkezi olması amaçlanmaktadır.

Türkiye’nin ikinci büyük yolcu ve en büyük kargo taşıma kapasitesine sahip olacak Çukurova Bölgesel Havaalanı Projesi, Yenice – Adana arasında bulunan Kargılı Köyü’ne yapılacak ve 3,5 kilometre pist uzunluğu ile Türkiye’nin en uzun pisti olma özelliğini taşıyacaktır.

 

Lojistik Köy Projesi

Mersin, coğrafi konumu, yurt içi ve yurt dışına olan bağlantı kolaylığının sağladığı avantajlarla yalnız Türkiye’nin değil aynı zamanda Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’in en önemli lojistik merkezi konumundadır.

Yenice’de oluşturulacak ve 384 dönümlük bir arazi üzerine kurulacak Lojistik Köy Projesi ile başlangıçta 1 milyon tonluk yük taşıması hedeflenmektedir. Mersin bu proje sayesinde Ortadoğu ve Orta Asya varışlı taleplere de hitap edebilecek konuma gelecektir.

 

Kazanlı Bölgesi Turizm Yatırımları

Bölgede ki bir diğer önemli proje de Kazanlı Bölgesi’nde gerçekleştirilmesi planlanan turizm yatırımlarıdır.

Doğu Akdeniz’in en büyük turizm yatırımı olarak adlandırılan ve 2013 yılı Haziran ayı öncesinde faaliyete geçmesi hedeflenen “Tarsus – Kazanlı Sahil Bandı” projesinde toplam 15 bin yatak kapasitesine sahip olacak tesislerin yanı sıra, kongre merkezi ve sağlık merkezi de hayata geçirilecektir.

Toplam 3 milyon metrekarelik alan üzerinde kurulacak olan tesislerin şehre kaliteli turizm alt yapısını kazandırması ve bu projeyle Mersin’in, Avrupalı turistlerin uğrak noktalarından birisi olması hedeflenmektedir.

Ayrıca bu projenin hayata geçmesiyle 10 bin doğrudan, 50 bin kişiye de dolaylı olarak istihdam olanağı yaratılacağı tahmin edilmektedir.

 

Sivil Toplum Kuruluşları

Mersin Esnaf ve Sanatkarlar Birliği’ne bağlı 73 odanın 80 bine yakın üyesi bulunurken, kent genelinde 38 mesleki kuruluş ve 24 tane de sendika bulunmaktadır.

Kent genelinde ayrıca pek çok dernek, vakıf ve şubeleri de sivil toplum alanında hizmet vermektedir.

 

Etiketler:

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yapın